28 Mayıs 2009 Perşembe

Göcek'te otopark sezonu başladı.

Müjde, yaz geldi.

Dolayısıyla Göcek'te bir kaç yıldır yazları trafiğe kapalı alana caddeye yakın alanlara arabanızı bırakınca yanınıza yanaşıp para isteyenler gene aktive oldular. Belediyenin önündeki otopark zaten geçen yıl konuyla ilgili şekilde düzenlenip kapan sahibi olmuştu zaten.
Gelirmiş, kimin cebine gidiyormuş, umrumda değil.

İki ciddi sakıncası var durumun:

1. Kışın cirit atabildiğimiz Göcek, yazın artan araç sayısıyla zaten park sorununa yeniliyor, bir de üstüne para vermek gerekliliği doğuyor. Ne oluyor, alternatif park yerleri yaratıp tüm düzeni bozuyoruz. Yazın yeterli park alanı bulunmadığından ve sağım solum önüm arkam araba olduğundan mühimsenmiyor ve gerçek bu. ama Belediye otoparkı her daim boş ve diğer boşluklar araç dolu.

2. Göcekte yaşamanın deniz kenarında olmak, temiz hava solumak, bankada kuyruğa girmemek, türlü resmi işi kolayca halledivermek, aşırı gelişmiş konu komşu ilişkileri(!) gibi küçük yerde yaşamaının türlü avantajlarına sahip olmamızı sağlıyorsa da, zırt pırt kesilen su, elektrik, telefon gibi alt yapı hizmetlerinde süreklilikten yoksunluk, sağlık sorunları ve alışveriş için illa ki dış diyarlara yolculuk etmek gerekliliği, yer yer bozuk yollar (bir ayda 6 kez egzozunu delebilirsiniz arabanızın., bizim evin yolu imar planında yol olarak gözküyor misal, kışları evimize arabamızla ulaşamadığımız günler olmuştur), haftada bir, bilemedin iki kez alındığından kedilerce dağıtılıp kokan çöpler, geceleri zifiri karanlık sokaklar gibi gene küçük yerlere mahsus dezavantajları da var.
Üç yanlışın bir doğruyu götürdüğü iyimser hesaplar yaptığımızda bile, yazları beliren ve hiç de küçük yerde yaşama kısmına uymayan hırsızlık ve otopark parası problemi baş köşeye geçip sırıtıyor. Hırsızlık kontrol edilmesi güç bir sıkıntı ve zaten Belediye'nin erişim alanından çıkıyor. Ama Göcek'in her yıl adım adım çirkinleştiğine kalıplarını basan Göceklileri, Göcek'te işlerin değiştiği yılların bu otoparkçılık sektöründeki yerleşme ve gelişme ile başladığını hatırlayacakları bir gelecek bekliyor. İstatistiği yok ama, küçük büyük yozlaşmış tüm turistik yerlerin nerdeyse tamamında arabanızı otopark ücreti ödemek suretiyle bırakırsınız. Geçen yıl Göcek'in onlardan biri olmak için bilmeksizin adım attığı bir yıldır kanımca.

Düşündüm de zaten boşa yoruyorum kendimi bu konuyla ilgili, onlar kendilerini otoparkçı sanadursunlar, yazın 5 ayı bulduğu memlekette üstü kapalı olmayan otopark mı olurmuş?

Hiç yorum yok: